7 Ekim 2013 Pazartesi

you're not the boss of me.

Her insanın hayatının bir döneminde "azınlık" olmayı yaşamasını isterdim. Etnik, dinsel veya cinsel olarak. Farketmez. Böylelikle bu bahsetmiş olduğum azınlıklardan türeyen küfürlerin aslında ne kadar aşağılayıcı ve hatta can acıtıcı olabildiğini anlayabilirdik. Ucu bizim tercihlerimize veya yaşantımıza dokunmayan hiçbir şeyi asla ama asla algılayamıyoruz çünkü. (Çoğunluk da olsak anlayamıyoruz gerçi, neden ağaçların kesilmesine bu kadar karşı çıkıldığını anlayamayan adam veya neden okula girerken baş açmaya itiraz edildiğini bilemeyen kadın gibi.) Ortada gülünecek veya dalga geçilecek bir durum olmadığını, azınlık olmak demenin ilelebet dışlanmak, arkadaş muhabbetlerinde dalga geçilmek demek olmadığını görürdük belki.

Haftasonu bir film izledim festivalde (spoiler alert). Sadece erkek öğrencilerin öğrenim gördüğü bir yatılı okulda, bir grup öğrenci eşcinsel olan diğer ikisinden daha üstün olduklarını, onların "yanlış yaratıldığını", bu yüzden de yapacakları her türlü işkence & taciz ve aşağılamayı hak ettiklerini düşünüyorlar. Özellikle de daha çelimsiz yapıda olan bir tanesinin. Geniş omuzlu, polo yakalı zenginliklerine eşcinselliği yakıştıramadıkları aşikar.(Filmin sonlarına doğru o çocuğun okulu bitirdikten sonra intihar ettiğini ve erkek arkadaşının işkencecilerden birinin düğününe katıldığını görüyoruz. Düğün hediyesi olarak intihar eden sevgilisinin küllerinin bulunduğu vazoyla birlikte, geline evlendiği adamla ilgili gerçekleri anlatıyor. Ne kadar zorba, ne kadar kendi dünyasının doğrularıyla yaşayan bir adam olduğundan, bu konuların konuşulmadan sürdürülecek bir evlililiğin eksik olacağından bahsediyor. Gençliğinde yaşadığı travmalar yüzünden içten içe öfkeli, ancak anlatırken bir o kadar sakin. İlerideki bir sahnede ise, sağ kalan çocuğu damadın oğluyla birlikte kapalı bir odada görüyoruz. Damadın oğlu fotoğrafa meraklı, çocuk fotoğrafçı. Birlikte kırmızı odaya girdiklerinde, sinema salonundaki elle tutulur gerginlikten ötürü herkesin çocuğun birazdan tacize uğrayacağını düşündüğüne yemin edebilirim. Adam eşcinsel, sapık değil, pedofili hiç değil.)

Azınlıklardan yola çıkarak, insanların eşcinsel bir erkeğin tüm erkeklik adına bir tehdit oluşturmadığını, eşcinselliğin önüne gelen herkese saldırmak & tacizde bulunmak anlamına gelmediğini ne zaman kafalarına sokacaklarını çok merak ediyorum. Ha tabi, heteroseksüel erkeklerin tüm kızlar adına bir tehdit oluşturduğunu kabul edecek kadar kendinizden geçtiyseniz, o konuda daha fazla birşey söyleyemeyeceğim.

Sanırım dünyaya çok kızgınım.

Hiç yorum yok: