4 Nisan 2010 Pazar

yokum, ders çalışıyorum.

Hayat enerjim an itibariyle yitti gitti çünkü kendimi sabote ederken bir de baktım da akrep gelmiş 12'ye.
A) Bu saatten sonra gelecek olan çalışma şevkine güvenme, git otur dergi oku, film izle.
B) Hala sabotaj peşindesin.
Merak edenler için cevabın açık olduğunu düşünüyorum. Ben kendime hakim olamıyorum ki artık. Benim okul adına birşeyleri başarabilmem için bomboş bir odaya bir masa, notlarım ve ilginçlikler barındırmayan bir kalemle kapatılmam lazım. Yoksa ben kibrit çöpüyle bile oyalayabiliyorum kendimi. Mesela şuanda zaman zaman düşündüğüm birşeyi tekrar düşünmeye başladım: Facebooktaki iletilerine aşırı iddialı, laf koyar gibi, mecazlı gibi yazı yazan insanlar. Ben anlamıyorum. Yıllardır özgüvenden şişe şişe nasıl patlamadı onlar? Ayrıca da hayır, sanal alemde kafiyeli, alemin kralıyım temalı yazı yazılmasın demiyorum. Senelerdir msn'de "bana bulaşmayın&sakın bişey yazmayın" şeklinde onunla konuşmak isteyen milyonları azarlayan insanların yanında "kargalar sürüyle, kartallar yalnız uçar" (bu laf yanında kızgın suratla birlikte servis edilir) gibi yazdığı cümlelerle şok etkisi yarattığını sananlara gayet aşinayım. (Başka özlü gibi söz bulamadım belki de artık bu karga&kartal ikilemesi artık çok da fazla popüler değildir.) Tamam sinirlendin, yazdın, büyük laflar edesin var, o büyük lafların da hazır edilmişi var direkt kullanayım diyosun. Ama en azından o lafın orada asılı kaldığı müddet boyunca ağır takıl biraz arkadaş. Sonra bana gelip "slmmms..." deme. Veya Facebookta yazdığın "I'm the best, f.ck the rest" tarzı bi isyanın ardından ben o sayfada kaybolmuş ineklerin tarafından çiftliğine alındığını görmeyeyim. Ya sinirli ol, sisteme karşı ol, ya da çiftçilikle uğraşma. Ben sinirleniyorum. Yapmayın. Sonra da böyle oluyo, ders çalışamıyorum.

Hiç yorum yok: