14 Nisan 2012 Cumartesi

15 Nisan Pazar saat 00:20'de bunları düşündüm.

İş yoğunluğum azaldı, kendime yazı hatırlatması için bir adet hasır şapka ve pembe&mint rengi bir çift bileklik aldım.
Nişantaşı'na son iki gidişimde de yağmur yağdı.
Festivalde geçen senelere oranla çok az film izleyebildim ama 3'ünden de çok memnun ayrıldım. Özellikle yine söylüyorum ki, Jean Dujardin adamımsın!
Oyun Atölyesi'nde Merve Engin'in Kaplumbağalar Şişmanlamaz'ını izledim ve yine kendisini aşırı yetenekli&sevimli buldum, Zaz konserine ve ayrıca Antonius & Kleopatra'ya bilet aldım. Haluk Bilginer'e ayrı, Zerrin Tekindor'a ayrı, Mert Fırat'a ayrı hayranım. Üçünü de birlikte izlemek heyecanlı olacak. *Sırada Krek-Bayrak var.*
Haftaya Cuma Hong Kong'a gidiyorum, burdan alışveriş yapmamaya çalışıyorum (Hong Kong'ta vergi yok ve alışveriş cenneti olduğu söyleniyor), yine de geldi mi bahar ayları, titrer cüzdanımın yayları.
Yaz için çok güzel planlarım var, umarım hepsini gerçekleştirebiliriz.
Geçen sonbaharda Stockholm'den "kış gelince içeriz ehemehe" diyerek aldığım sıcak şarabın şişesi hala açılmamış olarak kütüphanemde duruyor, kendisi dekor oldu. Dekor olsun diye şarap almak var gerçekten, inkara gitmeyelim.
Çok beğendiğim gözlük, benim ol.
Sosyal medya tamlamasına alışamadım, hala olay "feys'e gelsene" aşamasında benim için.
Saat 12'yi geçtikten sonra uyanıksam mutlaka yemek yiyorum.
Melody Gardot topraklarımıza gelsin.
Hayat delicesine akıp gidiyor, işe gireli 1 sene olmuş, günlük hayatın HAYHUYUNDA farkedememişiz.
Woody Allen'ın You'll Meet A Tall Dark Stranger'ı herhalde vizyona girmeyecek diye düşünmüştüm, bugün gireceğini okudum, üzüldüm. Keşke tezcanlı gibi izlemeseydim.
Great Gatsby vizyona girsin istiyorum, öte yandan kitabını okumamıştım onu aldım başucumda duruyor.
Herşeyden şikayet eden insanları görünce çok canım sıkılıyor, ben asla böyle olmayayım diyorum. Birşeyden ölesiye bıksam da "Zehra seni çok seviyoruz, bir türlü sana git diyemiyoruz" tadında yaşayayım o bıkkınlığı. Notalı&neşeli.

Ve sanıyorum ki hala genç olmak için çok az zamanımız var, sonra bir anda büyüyeceğiz. Hayat kaymağı önden sıyrılarak yenmiş kremalı bisküviye benzemesin diye de idareli yaşanmaz öte yandan. En iyisi biz koyverelim gitsin yine.