8 Mart 2010 Pazartesi

problem basit, çözmek imkansız

İnsanın modunun termometrenin inip çıkmasıyla paralel olması çok ilginç. Sabah kalktığımda yatağın içinden halıya bakarken havanın soğuk olduğunu bilmiyordum. Adeta dışarıda kuşların cıvıldadığına bile emindim neredeyse. Hem de dün akşam sokakta havanın soğukluğuyla ilgili güzel küfürler icat edebilmişken. Sonra ansızın biri aradı, sinemaya gidecektik, hava çok soğuk çok fena dedi, o anda sanki yıllardır kaybolan birinin yasını tutuyormuşçasına hissettim. (Ayrıca lütfen kaybolan kimsenin yasını tutmayayım.)
Umarsızca montunu üstüne bile giymeden eline alıp sokağa fırlayan dizi karakterlerinden olmak istiyorum bende. Havadan buz yağarken önemli bi konu konuşucam die illa ki deniz kenarına gidip biriyle birşeyler konuşmak ve o sırada montumun düğmelerini iliklememek istiyorum. Sigara içen milyonlarca arkadaşıma hadi hadi içerisi çok güzel bak sıcacık oh mis diye cilve yapmak istemiyorum. Ya da şuan itibariyle dediğim herşeyden vazgeçtim. Bahar gelsin, elini öpüp başımıza koyalım. son.